Sayfamızda Savaş Barkçin Sözleri, Savaş Barkçin Kitap Sözleri, Savaş Barkçin Eserlerinden En Güzel Alıntılar Yer Almaktadır. Keyifili Okumalar…
Keşfet; Avni Konuk Sözleri
Savaş Barkçin Sözleri ve Alıntıları
“Kendisi olamamak” toplumsal bir hastalık haline gelmiştir. (Medeniyet Aklı)
Uyku Yâkûb’a harâmdır, çeker âh tâ fecre dek. Yûsuf el-Hakk uyur ammâ nice mânâlar görür. (Divan-ı Zerefşan)
Avrupa için “Türk ” demek “müslüman” demektir. (Medeniyet Aklı)
“Feraset” kelimesinin kökü “at” anlamına gelen “feres”tir. At neredeyse 350 derece görüş açısına sahiptir. O hâlde ferasetli insan, sadece önünü değil bütün yönleri gözü ve gönlüyle görendir. (Medeniyet Aklı)
Hiçbir şey bilmeyen ve daha da kötüsü bilme ihtiyacı hissetmeyen kişilerin torbaları hazır fetvalar, yargılar ve ön yargılarla doludur. (Gönül Makamı)
Ahlâkçı bir filozofun kendi hayatının ahlâklı olması gerekmez. Oysa söz ile öz arasında bir alaka olmayınca ona bilgelik denemez. (Medeniyet Aklı)
Mesela coca cola, 2003’te Amerikan Çocuk Dişçiliği Derneğine 1 milyon dolar bağış yaptı. Aynı yıl bu “bilimsel” dernek “çocukların diş hastalıklarında kolalı içeceklerin rol oynadığına dair kesin bir bulguya rastlanmadığını” açıklayıverdi. Aynı şeyi cep telefonlarıyla ilgili araştırmalarda da görüyoruz. Bizim televizyonlarda reklamlarda “bilmem ne” derneğince onaylanmıştır ibaresi gördüğünüz ürünler de aynı şekilde… Böyle reklamlar görünce anlayın ki o firma o bilimsel derneğe yüklü bir bağış yapmıştır, ayıbını örtmek için… (Medeniyet Aklı)
Madem gönül Allah-ı Teâlâ’nın nazargâhıdır, o zaman sen asla yalnız olamazsın. Allah seninledir. Şeyh Gâlip Dede’nin söylediği: “Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen” diyor. Bu Hazreti Ali Efendimizin bir sözünün şerhidir. “İnsanoğlu, kâinatın bir özetidir” der Hazreti Ali Efendimiz. Onun için kendini küçük görmeyeceksin. Kalbin bir aklı vardır, aklında bir kalbi vardır. (Kalbin Aklı)
Başkası olmak için çabalarken, kendimizi unuttuk. Yerimizi, yolumuzu, yurdumuzu, halimizi, mazimizi. İstikbalimizi unuttuk. (Kalbin Aklı)
Batılılar bir Sezai Karakoç’un, bir Cemil Meriç’in, bir Kemal Tahir’in neden tercümesini yapmazlar, onlara ödül vermezler? Çünkü onlar millidir, yerlidir… (Medeniyet Aklı)
Mekanlara kendi verdiği isimleri unutan bir toplum, dünyaya kendi ismini nasıl öğretecek ki? (Medeniyet Aklı)
”Kendi” olmadığı yerde dünyanın, hayatın,işin,fikrin,ilmin sanatın anlamını sadece başkaları belirler. Kendisizliktir asıl gaybûbet. (Kalbin Aklı)
Kendine “usta” diyene Neşet Ertaş şöyle der: Estağfurullah, usta Allah’tır. Ben yaratıldım… (Gönül Dağı)
“Din” denince hemen laiklikten bahsedenlere bir örnek vereyim. Bugün ABD ordusu dünyanın en dindar ordularından biridir. Orduda pek çok papaz, haham ve imam vardır. Her askerî birlikte hatta uçak gemilerinde bile küçük kilise anlamına gelen “şapeller” bulunur. (Medeniyet Aklı)
Hiç dikkat ettiniz mi pek çok yerli televizyon kanalı spikerlerin saçlarını sarıya boyamasını mecburi tutuyor… Çünkü mavi gözlü sarışın insanlar bize göre Batılı’ya benzeyen, yani “çağdaş” yani “üstün” insanlar… (Medeniyet Aklı)
Gençleri sürekli “bozulmuş, dejenere” olarak görenler onlara ulaşamamış olanlardır. Bir anlamı nasıl aktaracağını bilemeyenlerdir. (Kalbin Aklı)
Kendini yaratan sen değilsin ki niye övünüyorsun veya üstün olduğunu iddia ediyorsun? (Medeniyet Aklı)
Her şeyin zaman geçtikçe iyileşeceğine dair inanç bizim değerlerimize uymaz. (Medeniyet Aklı)
Futbol takımlarımız Avrupalı takımlarla oynarken, “Avrupa Avrupa duy sesimizi, bu gelen Türkler’in ayak sesleri” diye bağıranlar, bir sıkıntı ortaya çıkınca hemen, “Bu milletten adam olmaz” deyiveriyorlar. “Gerçek insanlık Batı’da” diyenler oradan bir darbe yiyince, hemen, “Bunlar da adam mı, bunlara tahareti bile biz öğrettik” diyorlar. (Medeniyet Aklı)
İngiltere hâla gelenekleri ile yaşıyorsa, bizim temiz tarihimizden utanmamız sadece bir hastalıktır. (Medeniyet Aklı)
Tarihsiz bir toplum gibi yaşamaktan hiç utanmadık. Hatta tarihi bilmemeyi neredeyse bir erdem olarak gördük. (Medeniyet Aklı)
”Kendi” kelimesiyle başlayan cümleleri ”kendi” si olarak kurabilenler medeniyet sahibidir. Yoksa mesele güç de değildir, zenginlik de. Her güç kazanma yolu zayıflıktan başlar. Önceden fakir olmayan nasıl ”zengin oldu” diyebiliriz ki? Kendisi olanın gücü de kendisine hastır. Başkasının şemsiyesi altına girmeden, ıslanmasına bakmadan çare araştıran mutlaka kendi şemsiyesini bulacaktır. (Kalbin Aklı)
İnsan, mekânı, zamanı inkâr… İşte Türkiye 200 yıldır bu kompleks içinde debelenip duruyor. Kendini başka göstermeye, kendini aşağılamaya devam ettikçe kişiliğini daha da
çok kaybediyor. Başkalarına da yaranamıyor, elindeki gücü de kaybediyor. Bu bir bilinçsizlik halidir.
İnsanımıza, mekânımıza, zamanımıza yabancılaşmış durumdayız. Kendimizi bilmiyoruz, pek öğrenmek de istemiyoruz. Hatta kendimizi inkâr edenler bile epey çok… Bu toplumsal bir maraz hâlidir. (Osmanlı Aklı)
İnsanın akıllı olması ile zeki olması arasında bir fark vardır. Zekâ Allah’ın bir vergisidir. Hayra kullanırsa “akıl” olur. (Medeniyet Aklı)
Arabesk müziğin ortaya çıkış sebebi tek parti döneminde uygulanan Osmanlı müziği yasağıdır. (Medeniyet Aklı)
“Ben hep söylerim bunu: Her şey gönülde olup bitiyor… Anlamanın, idrak etmenin asıl adresi gönüldür.” (Kalbin Aklı)
Turkuaz. Bu renk “Türk ” kelimesinden türetilmiştir. “Turquoise “, Fransızca “Türk’e ait, Türk tarzı” demektir. Dünyada bundan başka bir millet adı taşıyan renk yoktur. (Medeniyet Aklı)
Acı gerçek şu ki, 200 yıldan beri kendimiz olmamaya çalışıyoruz. “Müslümansın” diyene, “Evet, ama vallahi bildiğiniz müslümanlardan değilim” tarzı cevaplar veriyoruz. “Osmanlı torunusun” diyene, “Evet, ama ben çağdaşım” diye cevap veriyoruz. “Peki sen kimsin?” dendiğinde verecek net bir cevabımız yok. (Medeniyet Aklı)
İnsan olsun, devlet olsun sentez yapabilmek için “kendisi” olmak gerekir. Yoksa kendisi olmayan nasıl örnek alabilir ki? Böylesi örnek almaz, maymunluk yapar. Bizim de maalesef hâlâ genelde yaptığımız kopyalamak, taklit etmek, maymunu oynamaktır. (Medeniyet Aklı)
İyi niyet akılla birleşmezse ona “ahmaklık” denir. Maalesef bizdeki durumun tam adı da bu. (Medeniyet Aklı)
Mekân o kadar önemlidir ki, bir yere kendi mührünü vurmak isteyenler, oranın ismini değiştirirler…Dersim Tunceli oldu, El Aziz Elâzığ, Diyar-ı Bekir de Diyarbakır. Kangırı Çankırı oldu, Karesi Balıkesir, Menteşe Muğla, Hüdavendigar Bursa, Canik de Samsun oldu... (Medeniyet Aklı)
Kelime yoksulluğu düşünce yoksulluğu demektir. Çünkü dil olmadan düşünce olmaz. Dil olmadan din de olmaz. (Medeniyet Aklı)
Bizim bir tek silahımız gönüldür. Gönülle güldürür, gönülle öldürürüz biz birbirimizi. Gönülden gönle mutlu olurduk biz. İnsan birbirinin gönlünü bilerek bir laf söylese gönlü ferahlar, içinde ne var ne yoksa hepsi geçer gider. (Gönül Dağı)
Zaman algısının minarelerden kulelere geçmesi, fasıllarımızın konsere, düşüncemizin felsefeye, ahlâkımızın etiğe geçmesi gibi bir bozulmadır. (Medeniyet Aklı)
Bugün Osmanlı’nın “geri” olduğunu söyleyenler de Osmanlı ne yaptıysa “harika” diyenler de onun küresel etkisinin farkında değil. Kendi içinde kapalı bir tartışma olarak bu iki taraf da aynı körlüğe sahip. Biri bilmeden kendi geçmişine küfür ediyor, diğeri bilmeden kendi geçmişini göklere çıkarıyor. İki kesim de anlayamaz anlayamadığı için anlatamaz anlatamadığı için örnek alıp yeni işler yapamaz. Yani tarihi bugüne bağlayamaz. (Osmanlı Aklı)