Sayfamızda Fatih Çıtlak Sözleri ve Fatih Çıtlak Kitap Sözleri Yer Almaktadır. En Güzel Fatih Çıtlak Sözleri Sizlerle…
Keşfet; Aşk Deryasından Mevlana Sözleri
Fatih Çıtlak Sözleri
Herkeste farklı bir sır vardır. (18 Beyit Dinle)
Tasavvuf nefse muhalefet etmektir. (Aşkın Bir Noktası)
Gözler kalptekini yansıtır. (Ben Dervişim Diyene)
Riya insanın içindeki tâat çeşmesini kurutur… (Aşkın Bir Noktası)
Gözlerini günahlardan koruyanların kalpleri de bozulmaz, ferah bulur. (Nur Kandili)
Sözler, manaya işaret etmek için vardır. (Aşkın Bir Noktası)
Ahlak taklid edilebilir fakat edeb taklid edilemez… (Aşkın Bir Noktası)
Dinlemeyi başardıysan sözü söylemeden anladın. (18 Beyit Dinle)
Yürümeye devam et, ‘yol’ insanı terbiye eder. (Aşkın Bir Noktası)
Cenâb-ı Hakk ibret olanlardan değil, ibret alanlardan eylesin. (Küfür Fedaisi)
İki Firavun bir dünyaya sığmaz fakat kırk derviş bir kilime sığar. (Aşkın Bir Noktası)
İlim bir noktadır, onu cahiller dağıtır. (Aşkın Bir Noktası)
Öyle ölü gibi âmin demeyin. Âmin duanın mührüdür. (Nur Kandili)
Sohbet; mânânın mânâ ile buluşması ruh birliği ve beraberliğidir. (Huzur Defteri)
Vuslat zevkini tatmadan bu hayattan ayrılmak sana acı gelmeyecek mi? (18 Beyit Dinle)
Gurbette olduğunu fark eden, vatan-ı aslisini özleyen ve güzelliklerin zevki kendisinde bulunan elbette başka bir kulakla dinler. (18 Beyit Dinle)
Çünkü uyku, muhteşem bir Rabbanî sinemanın seyrengahıdır… (Rüyalar Alemi)
İnsan ünsiyet ve muhabbet ettiği şeyle kıymet kazanır yahut değer kaybeder. (Küfür Fedaisi)
Baş kulağıyla dinleyeceksin. Kalp kulağı ile anlayacaksın. (18 Beyit Dinle)
İman, aşkı bulduran gayba inanmaktır. İslam, isteyerek, severek emr-ü fermana el pençe divan durmaktır. (18 Beyit Dinle)
Gurbette olduğunu fark eden, vatan-ı aslisini özleyen ve güzelliklerin zevki kendisinde bulunan elbette başka bir kulakla dinler. (18 Beyit Dinle)
İnsanda kin oluştuğunda marifet kendini örter de gönülden göze yüzlerce perde iner. (Küfür Fedaisi)
Ne bilirsen bil ne öğrenirsen öğren ancak sendeki şahsiyet terbiyesiyle bunlar bir kıymet ifade eder… (Aşkın Bir Noktası)
Sana bu âlemde bal gibi gelen, fakat içinde zehir gizli olan nice tuzaklara kulak vererek Hak sözü dinlemeden kapılıp gitme. (18 Beyit Dinle)
İnsanı insan yapan derdidir azîzim. İnsanın derecesini, derdinin derecesi belirler. (Aşkın Bir Noktası)
Bir adamın ne mal olduğunu anlamak istiyorsan ona makam ve rütbe vereceksin. (Aşkın Bir Noktası)
Konuştuğumuzun kalpte karşılığı yoksa söz ne kadar doğru olursa olsun kişiyi doğruya ulaştırmaz, doğru insan yapmaz… (Aşkın Bir Noktası)
Ayna ol ayna! Nefsini hak ve hakikati görmeye mâni olacak şekilde önüne koyma. Ayna ol ayna! Nefsini kalbinin, ruhunun arkasına sırla. (Aşkın Bir Noktası)
Tefekkür etmeden, düşünmeden konuşmak felakettir. Öğrenmeden düşünmek ise cehâlettir. (Küfür Fedaisi)
Sohbet kalp ile olur. Hem anlatan hem dinleyen tarafından ortaya kalpler konur. Bu kalpler tevhid potasında aşk-ı ilahi ve muhabbet-i Resûlullah (sav) ile cem olur. (Huzur Defteri)
Her anın, vaktin kendine mahsus bir sırrı vardır. İnsan bu sırları idrak edip, şükrünü eda etmek için, bu fırsatları değerlendirmelidir. (Beyaz Mercan, Siyah inci)
Gâfil olan kişi cehaletinden, sorumluluğunu bilmediğinden rahattır. Ârif ve âgâh olan kimseyse bu sorumluluğun ihtişam ve muazzamlığıyla hayret ve haşyet içindedir. (Aşkın Bir Noktası)
Anne karnında bütün uzuvların tamamlandı. Fakat beş duyu organı, fonksiyonlarını tamamıyla yapamaz haldeydi. Buna rağmen işitme kabiliyetin mevcuttu. Yani sen işitmek üzere yaratıldın. (18 Beyit Dinle)
Dinlemek bizler için Muhammed’i edebtir. Cahilin en bariz vasfı söz dinlemeyişidir. Alim ise cahilin sözünü bile dinler. Hükmünü ondan sonra verir. İlmin alameti dinlemektir vesselam. (18 Beyit Dinle)
Büyük bir zâta sormuşlar, “Sen bu güzel ahlakı nerede veya kimden talim ettin?” diye. O da “Ahlaksızdan öğrendim.” demiş. “Yahû bu nasıl olur?” diye sorulunca “O ahlaksızın yaptığı şeyleri gördüm ve yakışmadığını fark ettim, ben böyle hareketler yapmayayım, diyerek o davranışlardan uzaklaştım…” diye cevap vermiş. (Aşkın Bir Noktası)
Bütün alem sana iyi demiş lakin yaramazsın, bir fayda olur mu? Cümle alem seni kötülemiş, hepsi senden sırtını çevirmiş lakin Allah’ın makbul ve razı olduğu bir kulsun, zarar erişir mi? (Aşkın Bir Noktası)
Bütün ulaşım ve iletişim imkanlarına sahip olmamıza rağmen birbirimizden habersiz yahut birbirimizi yanlış anladığımız bir zamanda yaşamaktayız. (Aşkın Bir Noktası)
Kader; sen sayısız seçenek arasından hangi şıkkı seçersen seç, o şıkları önüne koyan, hepsini yaratıp tercihi sana bırakan bir Allah var demektir. Yapabileceğin her bir ihtimal evvelce hesap edilmiştir. Âmâ Allah’ın bundan muradı, Allah’ın seni bilmesi değildir. Allah Teala’nın bildiğinden senin de haberdar olmandır. (Beyaz Mercan Siyah İnci)
Saçını başını düzeltmek için bile insana ayna lazımken çok daha önemli olan manevi dünyamızı bizlere yansıtan ayinelerden uzak olmak, ham ve güdük kalmaktır. Allah Teâlâ bizleri zikir ve şükür makamından ayırmasın. (Küfür Fedaisi)
Hakikat öyle bir cevherdir ki bir zerresini bile şuurla idrak edebilsek bu cevherin tümü hakkında bir kanaate ulaşabiliriz. Yeter ki doğru açıdan bakabilelim kalp, akıl ve ruhla tahlil edebilelim. Bu cevher ne kadar tozlanmış ve toprak altında kalmış gibi görünse de hemen kendi varlığını bizlere hissettirecektir. (Huzur Defteri)
Yahu ne acayiptir, konuşmak için yüzlerce kas harekete geçer. Mide, göğüs, kalp o konuşmanın nefesi için ayarlanır. Konuşmak, tıbben yapılan araştırmalara göre kalbi en çok yoran şeylerden biridir. ‘Hulkûm’ denilen insan boğazında, boğum boğum, düğüm düğüm noktalar vardır. Dil, dişler ve dudaklar sanki konuşmak için değil konuşmadan evvel yüz kere düşünmek için tertip edilmiştir. Rûhen bakıldığında konuşmak, susmaktan çok daha zordur. İşin latifeli bu kısmından geçip de başka bir veçhesine bakarsak konuşmak susmaktan daha zordur. (Ben Dervişim Diyene)
Emsalleriyle kıyaslandığında, Fatih semtinin Ramazan ayındaki atmosferi, her şeye rağmen bütün insanları ve mekanlarıyla hala hissedilir ve hala bu manevi hava teneffüs edilebilir. Tabi ki bunda hemen hemen her mahalle ve sokakta, manevi cazibe merkezi sayılabilecek mescid, tekke yahut bir sohbet evinin bulunması önemli rol oynamaktadır. (Fatih Hatıratı)
Aşk zıtlıkları bile fetheder, bir kılar. Akıl ise bir olan şeyleri bile ayrı görücü özelliğe sahiptir. Tabii aşka kurban olmuş bir akıl müstesna… Bu durumda akılla aşkı birbirinden ayırmak da mümkün değildir. Zaten hisler ya başında ya sonunda muhakkak akla galiptir. (Küfür Fedaisi)
Günümüzdeki aşk ve muhabbet anlayışıyla, tasavvufa konu olan ilâhî aşk birbirinden farklıdır. Maalesef mürekkep yalamış bazı aydınlarımız bile bu temel ayrılığı görememişlerdir. (Beyaz Mercan, Siyah İnci)
Kadınlara dedikodu yapıyor denilir. Hayır efendim. Bugün erkek olduğunu söyleyen kişilerin yaptıkları dedikodular ayyuka varmıştır. Karaktersiz ve şahsiyetsiz bir topluma doğru maalesef gitmekteyiz. Devamlı enformasyon, devamlı bilgi toplamak, yetmiyormuş gibi her duyduğumuzu etrafa yaymak, konuşmak…Allah Teâlà’nin lânetini celb edenlere ve aleni olarak ahlâksızlık yapanlara mâni olmayı aklının ucundan bile geçirmeyen bazı -adı- Müslümanlar, cemiyetleri içerisindeki safdil müminlere ve birazcık gayretli olan insanlara hakaret etmeyi fazilet olarak görmeye başladılar. (Ben Dervişim Diyene)