admin
Sayfamızda sizlere sinema tarihinin en önemli yönetmenlerinden biri olan Andrey Tarkovski eserlerinden alıntı yapılarak hazırlanmış Andrey Tarkovski Sözleri ve Alıntıları derledik. Andrey Tarkovski Kitaplarından en beğenilen cümleleri ve sözleri sizlerde sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilirsiniz. İşte Andrey Tarkovski Sözleri ve Alıntıları…
Andrey Tarkovski Sözleri ve Alıntıları
Sanat, kimsenin onu fark etmediği yerdedir. (Mühürlenmiş Zaman)
Sanat eseri olan, filmin bütünüdür, parçaları değil. (Mühürlenmiş Zaman)
Sanatçı, insanlığın manevi içgüdüsünün temsilcisidir. (Mühürlenmiş Zaman)
Güzel, gerçeğin peşinden koşmayanlardan kendini gizler. (Mühürlenmiş Zaman)
Ruh, uyum peşindedir, hayatsa baştan sona uyumsuzluktur. (Mühürlenmiş Zaman)
Yönetmenin bireyselliği, dünyayla ilişkisinin biçimini belirler. (Mühürlenmiş Zaman)
Sanatın tadına ancak sanatsal zevkleri gelişmiş bir insan varabilir. (Mühürlenmiş Zaman)
İnsanlar, kendilerini insanlık dışı koşullarda bulsalar bile insan kalmak zorundadırlar. (Şiirsel Sinema)
İlkelerine bir kere ihanet eden bir insan bir daha hayata karşı lekesiz bir tavır alamaz. (Mühürlenmiş Zaman)
Aşk nedir? Bilmiyorum. Aşkı bilmiyorum değil, onu nasıl tanımlayacağımı bilmiyorum. (Zaman Zaman İçinde)
Geleneğe dayanmadan, geleneği temel almadan ciddi bir şey yaratılamayacağına inanıyorum. (Şiirsel Sinema)
Yaratmak, insanın iradesinin tezahürüdür. (Not: Yaratıcının insana verdiği en büyük hediyedir.) (Şiirsel Sinema)
Sanatçılar, biri kendi dünyasını kuranlar, öbürü de gerçekliği yeniden kuranlar olmak üzere ikiye ayrılır. (Mühürlenmiş Zaman)
Romantikler, savaşçı değillerdir. Mahvolmaları, kendi kendilerine yarattıkları kuruntularının bir sonucudur. (Şiirsel Sinema)
Acının kaynağı memnuniyetsizliktir, insanın o an içinde bulunduğu durumla ideal arasındaki çatışmadan doğar. (Mühürlenmiş Zaman)
Bir senaryo eğer parlak bir edebiyat diliyle kaleme alınmışsa, o zaman en iyisi onun bir düzyazı örneği olarak kalmasıdır. (Mühürlenmiş Zaman)
İnsan kendisi hazır olmadan başkalarını eğitiyor, sıkıyor bu beni. Leo Tolstoy bütün hayatı boyunca bu meseleyle uğraşmıştı. (Şiirsel Sinema)
Tavsiyede bulunmayı, öğretmeyi seviyoruz, ama sıra kendimize gelince en büyük günahlarımızı bile görmezden geliyoruz. (Şiirsel Sinema)
Dinleme ve anlama yeteneği çok değerlidir . . . Bir kez olsun, aynı şeyleri hissetmeyi başarabilen iki insan birbirini hep anlayacaktır. (Mühürlenmiş Zaman)
Herkesin hayattaki amacını yakalayıp onu yaşaması gerekirken, herkes belli görevlerle yaşıyor, herkes eşitsizliği hissediyor, herkes öbürünü kıskanıyor. (Şiirsel Sinema)
Uygarlığımızın krizi bir oransızlıktan kaynaklanmıştır. İki kavram arasında uyumsuzluk var; maddi gelişme kavramıyla manevi gelişme kavramı arasında. (Şiirsel Sinema)
İnsan bunca uzun zamandır var olmasına rağmen, hâlâ en önemli şey olan varlığının anlamı konusunda emin değildir. Şaşırtıcı olan budur işte! (Zaman Zaman İçinde)
Zamanımızın en büyük saçmalığı, manen daha düşük karakterde insanların, birleştiklerinde, insanlığın geri kalanına mutluluğu getirebileceğini düşünmek. (Şiirsel Sinema)
Sanat eserleri kendilerini asla estetik ideallerle sınırlandıramazlar, çünkü sanatsal yapı, üzerinde yükseldiği kuramsal şemalardan her zaman çok daha zengindir. (Mühürlenmiş Zaman)
Zaman, ‘ben’imizin varlığına bağlı bir koşuldur. Zaman bizi besleyen atmosferdir. Varlık ve varlık koşulları arasındaki bağ kopunca, kişi ve onunla kişisel zaman ölünce, zaman da ölür. (Mühürlenmiş Zaman)
Hakikat şu ki, bugünün dünyasında insanlar her şeyin karşılığını almak istiyorlar. Modern insanın bakış açısı bu, ben bunun manevi bir hayatı kaybetmekten kaynaklandığı kanısındayım. (Şiirsel Sinema)
Bana öyle geliyor ki, en dehşetli, en uzlaşmaz mücadele insanın kendi kendisiyle mücadelesidir. Bu yüzden de uzun zaman öncesinde yaşanmış başka bütün mücadeleler normal, doğal bir hayatın parçalarıdır. (Şiirsel Sinema)
Hepimiz bir şey bekleriz. Mesela ben, hayatım boyunca bir şeyler bekleyip durdum, bütün hayatım boyunca sanki tren istasyonunda bekler gibiydim, bütün zaman boyunca sanki yaşadığım hayat gerçek değildi de bir tür bekleyişti. (Mühürlenmiş Zaman)
Gözlem ne kadar doğru yapılırsa, imgeye o kadar biricik (benzersiz) olur. Ve ne kadar benzersiz olursa, imgeye o kadar yakın olur. Vakti zamanında Dostoyevskiy’in harika bir şekilde belirttiği gibi: Hayat, insanların bütün tasavvurlarını aşacak derecede fantastiktir! (Mühürlenmiş Zaman)
“Bu çok boyutlu dünyada biz tek bir boyuta mahkûm edilmişiz. Bunun farkındayız ve hakikatten mahrum olma durumumuz nedeniyle işkence çekiyoruz. Bizim bilmeye ihtiyacımız yok. Bizim ihtiyacımız sevmek ve inanmak. İnanç, sevgi aracılığıyla bize bilmeyi iletir.” (Zaman Zaman İçinde)
“Mükemmelliğe ulaşma arzusu, sanatçıyı manevi keşiflerde bulunmaya ve en yüksek düzeyde ahlaki çaba göstermeye teşvik eder. Mutlak’a ulaşma arzusu, insanlığın gelişimi açısından itici bir eğilimdir. Ve sanatta gerçekçilik kavramı da, bence bu temel eğilimle yakından ilişkilidir. Sanat, ahlaki bir ideali ifade etmeye ulaşma çabasıdır… ve gerçek, her zaman güzeldir. Estetik ve etik bu noktada uyum içindedir.” (Mühürlenmiş Zaman)
